5 Aralık 2015 Cumartesi

CCM (CLOSE COMBAT MAGE - YAKIN DÖVÜŞ BÜYÜCÜSÜ) BÖLÜM 3

,

CCM

ÖNCEKİ BÖLÜM                                                                                        SONRAKİ BÖLÜM


Güzel bir bölümün daha sonuna geldim bugün erkenden bitirirsem bir bölüm daha atmaya çalışacağım. İyi okumalar.
                                                                                      

BÖLÜM 3:HAYRANLIK UYANDIRAN GÜÇLÜ, BİLGİN ADAM

                                                                                       

Uygulayacak mısın? Test görevlisinin sesini duyan Suo Jia nın gözleri heyecanla aydınlandı. Suo Jia hatırladığından beri sürekli annesinin önünde kendi kabiliyetlerini gösterir olmuştu. Sadece bugün, kendini vererek onun su kontrol tekniğini gösterecekti. Suo Jia için su kontrolü, nefes almak kadar doğal bir olgu haline gelmişti.

Güvenle sınav görevlisine bakan Suo Jia, elini ve kolunu rastgele sallayarak yoktan kalın bir su akışı çıktı. Bu tepeden tırnağa Suo Jia nın etrafını saran sarmal bir su ejderhası oldu.

Ne! Onun performansını gören sınav görevlilerinin üçü de donakaldı. Onlar sadece bir hayalet görmüş gibi bakıyorlardı. Bu olması gereken neydi? Bu gerçekten sekiz yaşındaki bir çocuğun bu seviyede su kontrol edebilir miydi? Bu inanılmaz.

Daha açıkça izlemek için üç sınav görevlisi bilinçsizce konsantre oldular. Suo Jia nın tarafındaki masaya doğru sırasıyla masanın arkasından ilerlediler. Onların bakışları altında, Suo Jia nın elleri akıllıca kontrol etti. Suo Jia komutlarıyla saf su ejderha hayattaymış gibi büyük bir hasara yol açacak pençelerini salladı, ağzını açtı.

Ne kadar zaman geçtiğini bilmeden Suo Jia nın performansı sona erdi. Sadece itaatkar su ejderhayı izledikten sonra üç sınav görevlisi derin bir soluk aldılar verdiler. Bu gerçekten muhteşem ve görkemliydi.

[SINAV] yazılı kırmızı bir kağıt ortaya çıktı, tereddütle bir süre birbirlerine baktılar. Bir gülümseme ile kağıdı eline verip “Kesinlikle ikinci sınava gerek yoktur, mükemmel, mükemmel. Bu kağıdı eve götür ve anne babana 1000 altın hazırlayıp bir ay içinde Kutsal Işık Akademisine rapor etmesini söyleyin!”

Görevlinin sözlerini duyan Suo Jia kırmızı kağıdı alıp kabul etti, mutlulukla kıkırdamaya başladı. Daha sonra biraz tereddütle “Amca, bu kağıt ile ben akademide bir savaşçı becerisi öğrenebilir miyim?”

Suo Jia nın sözlerini duyan görevli bir an için boş boş baktı, yüksek sesle güldü. “Böyle yetenekli bir su kontrol büyücüsünün bir savaşçı haline nasıl gelebilir aptal çocuk? Savaşçılar için, kontrol yetenekleri nadiren kullanılır. Hızlı eve git, ben senin anne babanın bir savaşçı olmanı istemeyeceğine inanıyorum.”

Hayal kırıklığıyla ağzını kapatıp, sessizce arkasını döndü ve sınav salonunu terk etti. O annesinden duymuş olmasına rağmen [savaşçı olma] hakkındaki gerçekleri şimdi onaylanmıştı. Bu gerçeği değiştiremeyeceğini biliyordu artık. Ama, bunu bir kez daha işitmesi içini yaralamıştı.
Suo Jia test alanının dışına yürürken o diğer ebeveynleri ve çocukları tümü gitmişti. Böyle uzun bir süre sadece yalnız annesi soğuk rüzgarın altında annesi titreyerek bekliyordu. Onun zayıf annesini gördükten sonra, Suo Jia nın duyduğu üzüntü bırakıp hızlı bir şekilde onu karşılamak için koştu.

Annesi Suo Jia nın asık suratını görünce, kadın sınavı geçemediğini sandı. Onun kalbi pişman hissetmiş olsa da, o hala nazikçe “Suo Jia bu yıl sınavını geçememiş olabilirsin. Merak etme, eve gidip iyi bir pratikle bir sonraki yıl tekrar sınava girebilirsin. Annen kesinlikle bir gün oraya girebileceğine inanıyor.” Diyerek onu teselli etti.

Annesinin sözlerini duyan Suo Jia sonra hemen başını salladı, boş gözleriyle annesine baktı ve “Hayır anne, ben geçtim.” Konuşurken, annesinin eline göğsündeki kırmızı kağıdı verdi.

Ah!

Bu parlak kırmızı kağıdı görünce, kadın şokla onun küçük ağzını açtı. O oğluna inanmasına rağmen, Kutsal Işık Akademisinin seçim süreci hala çok sıkı kabul edilmişti. Lakin giriş çok zor olmasına rağmen önündeki resmi kabul bunun kanıtı olmuştu. Ama gene de oğlunun kabul edilmesine inanamamıştı.

Annesinin şok ifadesine bakan Suo Jia alçak sesle şöyle dedi. “Test görevlisi 1000 altın hazırlayıp bir ay içerisinde Kutsal Işık Akademisine rapor etmemi söyledi.”

“Bin altın mı?” Suo Jia nın sözlerini duyan kadın soğuk havayı içine çekti. O Kutsal Işık Akademisine oğlunun girmesini istiyor olsa da, akademide öğrenim ücretinin bu kadar pahalı olduğunu düşünmemişti.

Suo Jia nın babasının bıraktığı o sene ki paradan çok az kalmıştı. Güçlü bir savaşçı olarak, Suo Luo bazı varlıkları vardı ve toplamda onlara 10.000 altın bırakmıştı. Ancak, dokuz yıl geçmişti ve paranın çoğunu zaten kullanılmıştı. Kadın hasta olduğu için son üç yıldır üzerin ekleme, mali durumu üst üste felaketi olmuştu.

Elinde parlak kırmızı kabul belgesine baktığında, kadının elleri titredi. Şu anda onların 1000 altın dışında ödeyebilirlerdi, ama sonra onlar ne yiyecekti?

Annesinin titreyen ellerini hisseden Suo Jia bir şey fark etti. Annesinin acı yüzüne bakarak, başını kaldırdı ve alçak sesle “ Anne bizde para var mı?”

Bu…

Suo Jia nın sorusuyla yüzleşen kadın başını salladı. “Hayır ,hayır bu bir sorun değil, merak etme sen. Hala paramız var; bunun için senin endişe etmene gerek yok. Ne olursa olsun parasal durumları sadece annenize bırakın. Sen sadece sıkıca çalışmaya devam et. ”dedi. Annesi Suo Jia yı kucağından indirip yavaş yavaş eve doğru yöneldiler.

Gecenin geç vakti olmasına rağmen o akşam kadın uyuyamadı, yatağında bir taraftan bir tarafa dolanıp duruyordu.(ÇV: Parasal krizlerde bendede sık oluyor okuyup çalışmak ayrı bir mesele ikisi bir arada gitmiyor. Ama ne yapacaksın J)[Çok mu acındım ne J] oğlunun okuluna para verilmiş olsa yiyecek parası meseleydi. Bir kenara bunlardan başka Suo Jia nın giymek için giyside gerekliydi.

Gözlerini açarak, kadın dalgın dalgın tavana baktı. Durum zaten bu aşamaya gelmişti geriye kalan tek seçenek evini satmaktı. Bu ev Suo Jia nın annesinin babasından geriye kalmıştı. Ev alanı büyük, güzel ve çok rahat olmasına rağmen Suo Jia için başka seçenek var mıydı?

“ Anne uyudun Mu?” Suo Jia sessizce annesine sordu.
Kapıya doğru dönerek oturdu ve “Annen, henüz uyumadı içeri gelebilirsin.”

Annesinin sesini duyan, Suo Jia yavaşça kapıyı itti ve annesinin yanına yürüdü. Annesinin yatağının yanında duran, Suo Jia bir süre sessiz bekledikten sonra kararlıca “Anne ben okula artık gitmek istemiyorum. Tamam mı, gitmeyelim.”
Suo Jia nın sözlerini dinledikten sonra, kadının gözlerini hafif yaşardı. Başını sallayarak, “Suo Jia bunun için dert etme. Annen zaten bunu planlamıştı. Birkaç gün içinde beraber Kutsal Işık Şehrine gideceğiz. Öğreniminizle ilgili olarak endişelenmene gerek yok annen bu sorunları çözmek için yolları vardır.”[ÇV: Bu kadının kökeninde Türk kadını kökeni mi var ne. Bizim annelerimiz gibi fedakar.]

“Ne? Anne benimle mi geleceksin?” Suo Jia heyecanla annesinin sözlerini dinledikten sonra bağırdı.

Başını sallayarak kadın, sevgiyle “Doğru, annende senle gelecek. Annen senden ayrı kaldığında rahat kalabilir mi? Annen sana eşlik edecek. Şimdi uyumaya gidin. Her şeyi hazırlayacağız.

Suo Jia heyecanla başını salladı ve başka bir şey söylemedi. Şu anda sadece hızlı bir şekilde büyüyüp, çok çabuk güçlü olmak istedi. Bundan sonrasında ise annesine yardımcı olabilirdi.

“Anne… Seninle beraber uyumak istiyorum.” Suo Jia şımarıkça dedi.

Oğlunun şirin eylemlerini izleyerek kadın çaresizce başını salladı ve güzel kokulu yatak örtüsünü kaldırdı. Aynı zamanda, Suo Jia hızlı bir şekilde içine girdi. Soğuk kış gecesinde, iki vücut birbirlerini ısıttılar.

Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Suo Jia nın annesi evi uygun bir fiyata sattı. Kısa bir süre sonra, Suo Jia ile birlikte kasabadan ayrıldılar. Kutsal Işık Akademisine doğru yol aldılar.

Kutsal Işık Şehri, milyonlarca nüfusuyla son derece kalabalık bir şehirdi. Böyle kalabalık bir şehirde, yaşamak için yer bulmak, oldukça pahalı idi. Suo Jia nın annesinin elindeki para ile şu anda küçük bir ev satın almak bile imkânsızdı.

Bu çaresiz durumda, kadın sadece Kutsal Işık Akademisi yakınlarında küçük, karanlık bir oda kiralaya bilirdi. Bu, anne ve oğlu birkaç yıllık evleri olacaktı.

Karanlık ve perişan odaya baktığında Suo Jia, her şeyi anlamıştı. Bu onların mali durumlarının korkunç durumda olduğu belliydi. Boyutu bile 20 metrekare olmayan karanlık, perişan odaya tekrar bakıldığında sadece 2 kişilik bir ahşap yatak ve yemek masası sığabilirdi.

Dar ve karanlık oda içinde, güzel ve nazik bir annesi birlikteydiler. O aydınlık, ferah, güzel ve rahat eski evini düşünüyordu. O anda, Suo Jia nın iki gözü bira kızarmaya başladı. Onun yüzünden, annesi çok fazla baskı ile uğraşmak zorunda kaldı. İlk defa, Suo Jia babasına karşı nefret hissetmeye başladı. Nereye gitmişti? Neden karısının ve oğlunun hayatları hakkında umursamamıştı?


ÖNCEKİ BÖLÜM                                                                                        SONRAKİ BÖLÜM

Devamını oku →

1 Aralık 2015 Salı

CCM (CLOSE COMBAT MAGE - YAKIN DÖVÜŞ BÜYÜCÜSÜ) BÖLÜM 2

,




CCM

ÖNCEKİ BÖLÜM                                                                                        SONRAKİ BÖLÜM

Bölüm 2: Bir Büyücü Olmak

Çocuklar masum ve aynı zamanda en zeki olanlardır. Onlar boş kağıt bir levha gibi onlara ne istediğimizi yazabilir ve kim olmak istediğimizi oldurabiliriz. Tek bir dövüş sanatları başarılı olmasını istiyorsak genç yaşından itibaren pratik gerekir. Onların ilk sekiz atık varsa, onların bütün yaşam zamanında bile o insanın cennet yıllarını o bölgedeki istediklerine ulaşmak imkansız olacaktır.

Ancak, çocuklar da yaramaz ve oyun meraklısı bu yüzden gerçekten bu değerli zaman döneminden ne kadar yaralanabilirler ki? Biz çocuğu on birimlik zamanının bir iki birimini kullanıldığında bile bu değerli zamanı tartar ve sonra bu çocuk çok akıllı, zeki kabul ederiz.

Suo Jia nın annesi gururla oğluna baktı. O üç yıl önce hastalıkla yüzleştiği zaman Suo Jia hala çok küçüktü. Ve kendisi tarafından dışarıya çıkıp oynayamadı. O zamandan beri, suyun bu akımı onun tek arkadaşı hem de onun tek oyuncağıydı.

O ona çok borçlu bilerek, bir özür dileyen bakışla oğlunu izledi. Bu üç yıl içinde, Suo Jia zaten başkaları ile iletişimden kaçındı. O sadece annesinin yanında su ile pratik yaptı, babası hakkında hikayeler dinledi.

Bu seferde, Suo Jia nın annesi her günkü gibi oğlunun su kontrolünü izleyerek oğluna cesaret vermek ve onu övgü doldurmak istiyrodu. Sadece üç yıl geçmiş olmasına rağmen, Suo Jia nın su kontrol teknikleri neredeyse sihirli uzman seviyesine ulaşmış kabul edilebilir.

Ancak, su kontrol su sihir ile aynı değildir. Su kontrolüne, ekleme, çıkarma, çarpma ve bölme gibi; sadece temel düzeyi vardır. Ancak su sihiri yüksek rütbeli su teknikleri kullanılan gelişmiş bir uygulama oldu. Şu anda, Suo Jia sadece istisnai temele sahip olduğu kabul edilebilir.

Suo Jia nın annesi içini çekti ve utanarak oğluna bakarken, “Suo Jia, annenin sözlerini dinleyin. Gerçek şu ki savaşçı okullarında, güçlü bir savaşçı olmak istesen bile bir su kontrol savaşçılarını kabul etmeyecek olduğunu bilmelisin. Bir okula kabul edilmezsen, güçlü hale gelemezsin.

Ah!

Annesinin sözlerini dinledikten sonra, Suo Jia sabırsızlıkla “Bu anne olmaz. Nasıl onlar beni kabul edemez? Ben kesinlikle güçlü olup, annem uğruna babamı geri getireceğim!”

Suo Jia nın sözlerini dinledikten sonra nazikçe gülümsedi ve usulca Suo Jia nın saçını okşayarak “Annen niyetinden çok memnun, ama gerçek ortadadır! Güçlü olmak istiyorsanız, o zaman bir su büyücüsü olmanız gerekiyor.”

Suo Jia o bu sorunu çözmek için alternatif bir yol bulma umuduyla inatla annesine baktı. Ancak, uzun süre ona baktıktan sonra o sadece çaresizce ona bakarak bir şey söylemedi. Suo Jia bazı şeylerin basitçe değiştirilemez olduğunu anladı.

Suo Jia nın annesi isteksiz ona bakan oğlunu izledi. Sonunda, onun sefil oğluna bakmayı devam ettiremedi ve sevgi dolu bir kucaklama ile yavaşça “Oğlum ne olursa olsun, diğer isteklerin tamam sadece bir su büyücü olun. Bunu yapmazsanız, o zaman daha güçlü olmanın yolu yoktur. Sadece en güçlü savaşçı olma rüyasını bile unutun!”

“Güçlü olmanın tek yolu okul gitmek mi?” Suo Jia son bir çaba ile annesine baktı.

Suo Jia nın annesi güçlükle başını salladı ve isteksizce “ Bu sadece en düzenli ve çok yönlü eğitimi okula giderek alabilirsiniz. Bir okula gitmezsen daha güçlü olamazsın.”
Suo Jia derin bir nefes aldı ve sıkıca, “Tamam anne, gülü olmak uğruna ben bir su büyücüsü haline gelecektir. Ancak benim inançlarımdan asla unutmayacağım. Bir gün, kesinlikle ben büyük bir savaşçı haline gelecektir.” Bunu söyledikten sonra Suo Jia yataktan atladı ve dışarı büyük adımlarla gitti.

Suo Jia nın inatçı arkasına bakan, Suo Jia nın annesinin yüzü acı oldu. Belki çocuğunun isteği naif ve sebepsiz, ama aynı zamanda o inatçı ve kararlı oldu! Suo Jia odasına döndüğünde, onun yatağında mutsuz oturdu ve bir kez daha suyu düşünerek baş parmağında akışa başladı ve usulca kontrol etmeye başladı.

Suo Jia, safça elindeki su akışına bakarken su akışı parlak oldu. Gizlice neden su kontrol eden bireyler büyük savaşçı olmaz merek etti. Neden su kontrolcüleri büyücü olmak zorundaydı. Bu hiç adil değil!

Elinde suya bakarken, Suo Jia ilk kez umutsuz olmanın ne demek olduğunu hissetti. Oda güçlü bir savaşçı olamaz olmanın noktası neydi, ne olursa olsun su kontrol etmede yetenekli olsa bile mi?
Heng!
Bir süre su akışı ile oynadıktan sonra, Suo Jia nihayet su akışını uzağa koydu, inatla kendi kendine “ Unut gitsin, ne olursa olsun ben yine de babam gibi güçlü bir savaşçı olmak istiyorum. Ben bir büyücü olarak okula girsem bile, ben hala güçlü bir savaşçı olmak için çalışacağım.”

Odasında yalnız bunu düşünerek Suo Jia nihayet huzura ulaştı. Mutlu bir sırıtma ile, o zihnini hafifletmek için her iki elinden uzanan serbestçe köpüklüsü akışını kontrol etmeye başladı. Akım sürekli ellerinde bedeninde dolaştı. Bir süre mutlu bir kahkaha ile evin içinde duyuldu.

Beş gün sonra, Suo Jia ve annesi sabah erkenden Kutsal Işık Akademi nin ön değerlendirme alanına geldi. Sadece ön testini geçerek Kutsal Işık Akademi nin öğrencisi Genel Merkezi nde resmi sınavı için şans bulabilirsiniz.
Hava çok soğuktu. Sadece kar yağışı durmuş olsa bile, eskisinden daha soğuk hissettirdi. Sabah gün daha yeni doğsa bile, test alanı zaten ikişer ve üçerli gruplar halinde insanlarla doluydu. Herkes sessizce sınavın başlamasını bekliyorlardı.
Güneş ışığı, sadece sis ‘den gizlice sızmaya başlamıştı ve ufukta hafif bir kırmızı göründü. Kutsal Işık Akademisi İnceleme zaten dekore edilmiş sınav odasına teker teker insanlar girip çıkıyordu. Çocukların ailelerine vedalaşırken test odasına girdiler.

Test, bu küçük köye yakın büyük bir binada gerçekleştiğinden beri Suo Jia ve kabaca 200-300 e yakın gülen çocukları, dekorasyonu ve sahneyi görünce garip ve rahatsız hissetti. Kimse onunla konuştu ve oda onlarla konuşmaya çalıştı.

Suo Jia neyse ki sınavı yakında başladı ve çok uzun süre bu şekilde hissetmedi. Birer birer çocuklar teste başlama için test odasına girdi. Sınav kişi başına 1 dakika da, son derece hızlı oldu.

Suo Jia çok başkaları ile temas istemiyordu. Bu yüzden uzun süre bu şekilde sadece diğer çocukların test odasına girmek için fırsatı aldı. Artık, henüz test edilmemiş birkaç çocuk vardı.

“ Ah… Bu kentte gerçekten tek bir yetenekli bir çocuk yok. Sadece bu değil, velilerin hiçbiri uygulamanın önemini teşvik etmemişler. Çocuklar bozulmadan sadece kendi gelecekleri için kötü olduğunu söylemediler mi? Suo Jia girdikten sonra bu ağır kapı sesi duydu.

Suo Jia başını kaldırdı ve test odası içinde uzun ahşap masayı gördü. Ahşap masa arkasında kendi aralarında konuşuyor, üç test görevlisini gördü.
Suo Jia odayı gözlemlerken, başka bir ses yanıtladı. “Sen çok yüksek beklentilere kapılmamalıdır, bu sadece küçük bir şehirdir. Bu köyün kaynaklanan güçlü savaşçı Suo Luo olmasaydı, burası bizim seçim süreci için gerekli olmazdı. Biz gerçekten sadece bir milyonda bir kişi bulabiliriz!”

Görevlinin sözlerini duyarak gözleri açıldı. Suo Luo babası oldu! Bu Suo Jia babası hakkında başkasının konuşmasını duyduğu ilk kez oldu. Süper güçlü bir savaşçı mı? Gerçekten çok güzeldi.

“tamam, tamam bu kadar yeter. Sınav bittikten sonra biz bu konular hakkında konuşabiliriz. Her şekilde fazla çocuk kalmadı. Erken bitirip bir çift içecekler alalım. Hava çok soğuk ve tadı çok iyi olmayabilir.” Test görevlisi Suo Jia görünce ciddi bir ses tonuyla dedi.

Suo Jia karşı el işareti ile sınav görevlisi ağzını açtı ve “ Çocuk biraz daha yakına gel. Bu amca insanları yemez, bu kadar uzak olmanıza gerek yok sadece bir test.

Suo Jia, bu sözleri duyarak yüzü kırmızıya döndü ve ileri itaatkarca çıktı. Küçük bir adım aldıktan sonra hemen tekrar durdu. Sınav görevlisi biraz güldü. Çok uzak dururken nasıl onu test edebilirdi?

Ancak, bu kadar başarısız çocuklardan sonra üç sınav görevlisi bu çocuğu düşünmüyorlardı. O uzak durmak istiyorsa, öyle olsun! Onlar onu biraz gösterdiği sürece, onlar gitmesini isteyebilirlerdi. Bu üç sınav görevlisi zaten kafadan bu köye gelmenin boşa olduğunu düşünmüşlerdi.

Test görevlisi gülümsedi. “ Tamam, bizim için bazı becerilerinizi sergileyin. Onları değerlendireceğiz, böylece bize en iyi tekniklerini göster.”


ÖNCEKİ BÖLÜM                                                                                        SONRAKİ BÖLÜM

Devamını oku →